2. Türkiye Sulak Alanlar Kongresi
 
  
  Kırşehir
  22-24.HAZİRAN,2011
     
KATEGORİ  
Çevre
YER   Kırşehir
TARİH   22-24.HAZİRAN.2011
DÜZENLEYEN KURULUŞ   -T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
-Ahi Evran Üniversitesi

ETKİNLİK MERKEZİ   Ahi Evran Üniversitesi
ORGANİZATÖR KURULUŞ  
ETKİNLİK WEB SAYFASI   http://sulakalanlarkongresi.org
DAVET KONAKLAMA LİNKLER İLETİŞİM
Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Ahi Evran Üniversitesi işbirliğinde, Kırşehir Valiliği, Kırşehir Belediyesi, Coca-Cola Hayata Artı Vakfı’nın ve Bozkır Çevre Derneğinin de değerli katkılarıyla 22-24 Haziran 2011 tarihlerinde “ II. Türkiye Sulak Alanlar Kongresi ” düzenlenecektir.

Sulak alanlar, yeryüzünün en zengin ve en üretken ekosistemlerini oluşturmaktadır. Bu alanlar yöre insanlarına ve ülkenin geneline geniş yelpazede hizmet veren oldukça karmaşık doğal sistemler olup yeryüzünde başka hiçbir ekosistemle karşılaştırılmayacak ölçüde işlev ve değerlere sahiptir.

İklim değişikliğinin insanlar ve yaban hayatı üzerinde etkileri artıkça sulak alanların hızla değişen koşullara uyum yeteneği vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla da dünya çapında sulak alanlara ve onların işlevlerine verilen değer üzerine araştırmaların artması doğaldır. Yapılan araştırmalar; sulak alanların mutlak surette gelecek için korunması gerektiğini ortaya koymuştur.

Bugün kısaca Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen “Sulak Alanların Korunmasına Dair Sözleşme” doğa koruma konusundaki diğer sözleşmeler gibi sürdürüle-bilir kullanım kavramını esas alan bir yaklaşıma sahiptir. Bu sözleşmenin oluşturduğu sulak alan koruma ve geliştirme politikalarında sıkça kullanılan ve temel ilke olarak kabul edilen “Akılcı Kullanım”, sulak alanların korunması ile bu alanların sürdürülebilir kullanımı ara-sındaki denge durumunu ifade etmektedir. Ülkemizde bu dengeyi sağlamak için Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği çerçevesinde sulak alan koruma ve yönetim çalışmaları, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Sulak Alanlar Şubesi Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.

Türkiye sulak alanlar bakımından Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan sonra Avrupa ve Ortadoğu’nun en zengin ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülkemizin farklı topografik yapısı ve Batı Paleoarktik bölgedeki dört önemli kuş göç yolundan ikisinin Türkiye üzerinden geçmesi, ülkemiz sulak alanlarını diğer ülkelerin sulak alanlarından daha önemli kılmaktadır.

Ülkemizin sahip olduğu bu zenginliğe rağmen gerek sulak alanlarımızın yanlış yönetimi ve bilinçsizce kullanımı ve gerekse karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği sulak alanlarımızın zarar görmesine ve hatta kaybına yol açmaktadır. Bu durum Orta Anadolu’da yer alan sulak alanlarımızda daha da vahim şekilde görülmektedir. Bunlardan birisi de aynı zamanda bir Ramsar Alanı olan Seyfe Gölü’dür.

Seyfe Gölü’nün sahip olduğu sığ su alanları, bataklıklar, sulak çayırlar ve bozkır alanları ülkemizin önemli sulak alanlarından biri olmasında önemli bir etkendir. Bu özelliklere ek olarak sahip olduğu adacıklarıyla göçmen kuşlara güvenli bir kuluçka ortamı sağlaması da önemlidir. Gölde 1990’lı yıllara kadar toy, flamingo, kılıç gaga, Akdeniz martısı, gülen sumru, küçük sumru, ak pelikan, kaşıkçı, Macar ördeği, mahmuzlu kızkuşu, küçük akbalıkçıl, çeltikçi, uzun bacak gibi birçok kuş türünün üreme alanı olmuştur. Gözlemler ve araştırma-lar göl ve çevresinde 200’ün üzerinde kuş türünün varlığını göstermiştir. Gölün suları donmadığı için bütün kış boyunca da sakarca kazı, suna, angıt, çamurcun ve sakarmeke gibi su kuşlarının çok kalabalık gruplar oluşturduğu gözlemlenmiştir. Bazı yıllar alandaki kuş sayısının yüzbini aştığı ifade edilirse de, son 10 yıl içerisinde bu rakam yirmibinin altına düşmüştür.

Seyfe Gölü’ndeki kuraklığa dikkat çekmek ve gölün yeniden eski haline dönüştürülmesini sağlamak amacı ile bilinçlendirme faaliyetlerinden yönetim planına kadar birçok çalışma yürütülmektedir. Bu çalışmalardan birisi de ilki 2009’da Bursa’da, ikincisinin ise 2011’de Kırşehir’de gerçekleştirilmesi planlanan “Türkiye Sulak Alanlar Kongresi”dir.

Bu kongrede, ülkemizdeki “Sulak Alanlar” ile ilgili bilgi birikiminin arttırılması, sorunlara çözüm önerileri-nin sunulması ve tartışılması amaçlanmıştır. “II. Türkiye Sulak Alanlar Kongresi”nde, Türkiye için her alanda çok önemli olan su kaynakları ve biyolojik çeşitliliğin artmasında en önemli habitatlardan birini oluşturan “Sulak Alanlar” ile ilgili gerek sürdürülebilirlik ve kullanım gerekse de mevcut sorunların aşılmasında nasıl bir yol izleneceği bilimsel düzeyde konuşulacak ve tartışılacaktır. Türkiye’deki sulak alanlarda bilimsel çalışma yapanları bir araya getirmek, sorunları tartışmak ve ortak paydada buluşmak, sulak alanlarla ilgili yapılan çalışmaları daha da yaygınlaştırmak, kongrenin temel amaçlarını oluşturmaktadır.


Geri